Çağdaş Sözlük

fasık ~ فاسق

Almanca Sözlük - fasık ~ فاسق maddesi. Sayfa: 243 - Sira: 16

fasık - فاسق almanca anlamı, فاسق - fasık almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte فاسق - fasık kelimesi nasıl geçiyor. fasık osmanlıca nasıl yazılır. fasık nedir, fasık ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet fasık فاسق auf Türkisch? Was bedeutet fasık فاسق ? fasık فاسق Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني fasık فاسق باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ fasık فاسق معنى القاموس الألماني العثماني.

fasık فاسق در ترکی به چه معناست؟ fasık فاسق به چه معناست؟ fasık فاسق معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

fasık ~ فاسق güncel sözlüklerde anlamı:

FaSIK ::: (Fısk. dan) Günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse.(Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve "ekseriyetin efkârı benimle beraberdir" deme! Çünki fâsık adam, fıskı istiyerek ve bizzat taleb edip girmemiş; belki içine düşmüş çıkamıyor... Hiç bir fâsık yoktur ki, sâlih olmasını temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. İllâ ki, El-iyâzübillâh! irtidat ile vicdanı tefessüh edip, yılan gibi zehirlemekten lezzet alsın.) (R.N.)

fâsık ::: (a. s. fısk'dan. c. : feseka. füssak) : Allah'ın emirlerini tanımıyan, sapkın, günah işliyen, fesatçı, kötülük eden.

fâsık-ı mahrum ::: günah işlemeye hazır olduğu halde bir fırsatını bulamıyan.

fâsık ::: günahkâr.

FaSIK ::: Fâsıkın fıskına mâni olmağa kudreti varken, kimse mâni olmazsa, Allahü teâlâ, bunların hepsine, dünyâda ve âhirette azâb yapar. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Fâsık medh olunduğu zaman, Rabbimiz gadâba gelir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî, İbn-i Adî)

Kızını fâsığa veren mel'ûndur. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Öğrenilmesi farz ve vâcib olan fıkıh (din) bilgilerini öğrenmemek fısktır, günahtır. Fâsıkların şâhidliği kabûl olmadığı için, şâhidlere îtirâz olunduğu zaman, hâkim şâhidlere fıkıhtan sorar. (İbn-i Âbidîn)

Fâsıkın, bid'at sâhibinin (inanışı bozuk olanın) ve âsînin evine, ziyâfetine, ancak zarûret olunca veya bir kimsenin işini görmek için gidilir. (İmâm-ı Gazâlî)

FaSIK ::: Fâsıkın fıskına mâni olmağa kudreti varken, kimse mâni olmazsa, Allahü teâlâ, bunların hepsine, dünyâda ve âhirette azâb yapar. (Hadîs-i şerîf-Berîka)

Fâsık medh olunduğu zaman, Rabbimiz gadâba gelir. (Hadîs-i şerîf-Beyhekî, İbn-i Adî)

Kızını fâsığa veren mel'ûndur. (Hadîs-i şerîf-Zevâcir)

Öğrenilmesi farz ve vâcib olan fıkıh (din) bilgilerini öğrenmemek fısktır, günahtır. Fâsıkların şâhidliği kabûl olmadığı için, şâhidlere îtirâz olunduğu zaman, hâkim şâhidlere fıkıhtan sorar. (İbn-i Âbidîn)

Fâsıkın, bid'at sâhibinin (inanışı bozuk olanın) ve âsînin evine, ziyâfetine, ancak zarûret olunca veya bir kimsenin işini görmek için gidilir. (İmâm-ı Gazâlî)

Fasık :::


  1. Kötülük eden, fesatçı.

  2. Allah'ın emirlerini tanımayan, sapkın, günah işleyen.

fâsık ::: günahkar , kötülük düşünen

fâsık ::: ‬kötülük düşünen

FÂSIK :::

(Fısk. dan) Günahkâr. Hak yolundan hâriç olan. Allah'ın emirlerine karşı zıt hareket eden. Büyük günahı işleyen veya küçük günahta ısrar eden kimse.(Ey bedbaht fâsık adam! Fâsıkların kesretine bakıp aldanma ve "ekseriyetin efkârı benimle beraberdir" deme! Çünki fâsık adam, fıskı istiyerek ve bizzat taleb edip girmemiş; belki içine düşmüş çıkamıyor... Hiç bir fâsık yoktur ki, sâlih olmasını temenni etmesin ve âmirini ve reisini mütedeyyin görmek istemesin. İllâ ki, El-iyâzübillâh! irtidat ile vicdanı tefess