Çağdaş Sözlük

aruz ~ عروض

Almanca Sözlük - aruz ~ عروض maddesi. Sayfa: 235 - Sira: 3

aruz - عروض almanca anlamı, عروض - aruz almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte عروض - aruz kelimesi nasıl geçiyor. aruz osmanlıca nasıl yazılır. aruz nedir, aruz ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet aruz عروض auf Türkisch? Was bedeutet aruz عروض ? aruz عروض Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني aruz عروض باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ aruz عروض معنى القاموس الألماني العثماني.

aruz عروض در ترکی به چه معناست؟ aruz عروض به چه معناست؟ aruz عروض معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

aruz ~ عروض güncel sözlüklerde anlamı:

ARUZ ::: Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere etrafındaki nahiye ve köyler. * Edb: Şiirin ahenk ölçülerinden, nazmın vezinlerinden bahseden ilim. Arap, Fars, Türk şiirinde kullanılan vezin ki, hecelerin uzunluk (kapalılık) ve kısalık (açıklık) değerlerine dayanır. * Bir beytin birinci mısraının son kısmı. * Çadırın ortasına dikilen ve ona destek olan kazık. * Tas: Süluk edenlerin karşısına çıkan çok şeyler, birisine ârız olan iş ve ihtiyaç. * Yan taraf. * Yanak. * Yol. * Usûl.

arûz ::: (a. i. c. : eârîz) : 1) yan, taraf. 2) yanak. 3) yol. 4) usul. 5) Arap dilcilerinden İmam Halil'in, eski Arap şiirlerini esas tutarak, bir sisteme bağladığı rivayet edilen, hecelerin uzunluğu ve kısalığı esâsına dayanan, esas Arap nazmında, muayyen kalıpları, Türk, Fars, Efgan, Pakistan ve kısmen Hindistan nazımlarında kullanılan vezindir, (bkz. : bahr, ilm-i aruz). 6) Arap nazmında beytin birinci mısrâının son kısmı, [bu şekil bizde yoktur],

uruz ::: (a. i. arz'ın c.) : 1) arzlar, keyfiyetler, bildirmeler. 2) arız olma, gelme.

aruz ::: şiirde bir vezin türü.

Aruz ::: Hecelerin uzunluk ya da kısalık derecesine göre çeşitli ses kalıplarından oluşan bir tür şiir ölçüsü. Daha çok Divan Edebiyatı'nda kullanılır.

arûz ::: şiirde bir vezin türü

aruz ::: mekke-i mükerreme ve medine-i münevvere etrafındaki nahiye ve köyler , edb: şiirin ahenk ölçülerinden , nazmın vezinlerinden bahseden ilim , arap , fars , türk şiirinde kullanılan vezin ki , hecelerin uzunluk (kapalılık) ve kısalık (açıklık) değerlerine dayanır , bir beytin birinci mısraının son kısmı , çadırın ortasına dikilen ve ona destek olan kazık , tas: süluk edenlerin karşısına çıkan çok şeyler , birisine arız olan iş ve ihtiyaç , yan taraf , yanak , yol , usul

arûz ::: (a. i. c. : eârîz) 1) yan, taraf. 2) yanak. 3) yol. 4) usul. 5) Arap dilcilerinden İmam Halil'in, eski Arap şiirlerini esas tutarak, bir sisteme bağladığı rivayet edilen, hecelerin uzunluğu ve kısalığı esâsına dayanan, esas Arap nazmında, muayyen kalıpları, Türk, Fars, Efgan, Pakistan ve kısmen Hindistan nazımlarında kullanılan vezindir, (bkz. : bahr, ilm-i aruz). 6) Arap nazmında beytin birinci mısrâının son kısmı, [bu şekil bizde yoktur],

uruz ::: (a. i. arz'ın c.) 1) arzlar, keyfiyetler, bildirmeler. 2) arız olma, gelme.

ARUZ :::

Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere etrafındaki nahiye ve köyler. * Edb: Şiirin ahenk ölçülerinden, nazmın vezinlerinden bahseden ilim. Arap, Fars, Türk şiirinde kullanılan vezin ki, hecelerin uzunluk (kapalılık) ve kısalık (açıklık) değerlerine dayanır. * Bir beytin birinci mısraının son kısmı. * Çadırın ortasına dikilen ve ona destek olan kazık. * Tas: Süluk edenlerin karşısına çıkan çok şeyler, birisine ârız olan iş ve ihtiyaç. * Yan taraf. * Yanak. * Yol. * Usûl.