vasi ~ واصی
Almanca Sözlük - vasi ~ واصی maddesi. Sayfa: 360 - Sira: 18
vasi - واصی almanca anlamı, واصی - vasi almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte واصی - vasi kelimesi nasıl geçiyor. vasi osmanlıca nasıl yazılır. vasi nedir, vasi ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet vasi واصی auf Türkisch? Was bedeutet vasi واصی ? vasi واصی Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني vasi واصی باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ vasi واصی معنى القاموس الألماني العثماني.
vasi واصی در ترکی به چه معناست؟ vasi واصی به چه معناست؟ vasi واصی معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
vasi ~ واصی güncel sözlüklerde anlamı:
VASi ::: (Vesâyet. den) Bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye me'mur edilen kimse. Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta olan bir kimsenin malını idare eden kimse.
vasî ::: (a. i. vesâyet'den. c. : evsıyâ') : 1) bîr ölünün vasiyetini yerine getirmiye me'mur edilen kimse. 2) bir yetimin veya akılca zayıf ve hasta olan bir kimsenin malını idare eden kimse. 3) (Imâmiye mezhebine göre) Hz. Ali.
vasî-i guremâ ::: file. borçları terikesinden fazla olduğu halde vefat eden borçlunun terikesine yargıç tarafından tâyin olunan vasî.
vasî-i mansûb ::: fık. yetim için hâkim (yargıç) tarafından tâyîn edilen vasî.
vasî-i muhtar ::: fık. ölünün hayatta iken tâyîn ettiği vasî olup, vasiyeti yerine getirmekle vazifelidir.
vasî ::: geniş.
VASi ::: Ölüm hastası, küçük çocuğuna bırakacağı malını, bu çocuğun ihtiyâçlarına sarf etmesi için birini vasî tâyin edince, çocuk âkıl (akıllı), bâliğ (ergenlik, evlenme yaşına gelmiş) olduğunda, reşîd olduğu (malını, dînin ve aklın beğendiği yerlerde kullandığı) görülmedikçe vasîden malları alamaz. (İbn-i Âbidîn)
Emîn (güvenilir) olmayan, fâsık (açıkça haram işleyen) veya zımmî (gayr-i müslim vatandaş) vasî yapılırsa, kâdı (hâkim) bunları değiştirir. (Kâdıhan)
Vasî muhtâc olunca, yetimin malından yiyebilir. Kimseye hibe edemez. Helâk (telef)ederse, azl olunur (vasîlikten alınır). (Kâdıhan)
Vasi :::
- Geniş.
- Engin.
- Bir yetimin veya akılca zayıf, hasta birinin malını yöneten kimse
Örnek: Garson, para kıymeti bilmediğim için bana karşı bir vasi tavrı takınıyor. R. N. Güntekin - Ölen bir kimsenin vasiyetini yerine getirmekle yükümlü olan kimse.
vâsî ::: geniş
vasi ::: (vesayet , den) bir ölünün vasiyetini yerine getirmeye me'mur edilen kimse , bir yetimin veya akılca zayıf , hasta olan bir kimsenin malını idare eden kimse
Vasi ::: Kanunun öngördüğü durumlarda, küçük veya kısıtlı kişilerin haklarını korumak üzere mahkeme tarafından atanan kanuni temsilci.
Vasi ::: Kanunun öngördüğü durumlarda, küçük veya kısıtlı kişilerin haklarını korumak üzere mahkeme tarafından atanan kanuni temsilci.
vasi ::: kayyum
vâsi ::: engin, geniş
vâsi ::: engin, geniş
vasi :::
VASİ :::