Merkez ~ مركز
Almanca Sözlük - Merkez ~ مركز maddesi. Sayfa: 315 - Sira: 39
Merkez - مركز almanca anlamı, مركز - Merkez almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte مركز - Merkez kelimesi nasıl geçiyor. Merkez osmanlıca nasıl yazılır. Merkez nedir, Merkez ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet Merkez مركز auf Türkisch? Was bedeutet Merkez مركز ? Merkez مركز Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني Merkez مركز باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ Merkez مركز معنى القاموس الألماني العثماني.
Merkez مركز در ترکی به چه معناست؟ Merkez مركز به چه معناست؟ Merkez مركز معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
Merkez ~ مركز güncel sözlüklerde anlamı:
MERKEZ ::: (Rekz. den) Bir şeyin ortası. Vasat. Yol. Durum, vaziyet. Hal, suret. * Şubeleri bulunan bir teşkilâtın idâre olunduğu ve emir veren yeri, makamı. Bir şeyin en işlek yeri. Teşkilât olan yerin en yüksek makamı. * Geo: Dairenin orta noktası. Çaplarının kesim noktası.
merkez ::: (a. i. rekz'den. c. : merâkiz) : 1) yuvarlak bir çizginin (çenberin) her noktasından aynı uzaklıkta bulunan nokta. Kuwe-i an-il-merkeziyye : *' 'merkezkaç kuvvet, bir merkezin etrafında hareket eden bir cismi, o merkezden uzaklaştıran kuvvet, fr. foree centrifuge. Kuvve-i ile-l-merkeziyye : Hz. *merkezcil kuvvet, muhitten merkeze doğru yönelen kuvvet, fr. force centripete. 2) bir şeyin en işlek yeri, orta yeri, işlek yer. 3) kollara ayrılan bir teşkilâtın, bir kuruluşun umûmî idare yeri. 4) en yüksek dereceli polis karakolu. 5) tarz, suret, şekil, yol.
merkez-i âlem ::: astr. Güneş.
merkez-i Arz ::: jeol. Arz'ın, Dünyâ'nın merkezi,
merkez-i dâhili ::: jeol. iç merkez, hareketin (*deprem) yer içindeki merkezi.
merkez-i devr ::: fiz. hareket eden bir cismin, etrafında devrettiği nokta.
merkez-i hak ::: toprağın, dünyânın merkezi. merkez-i kemâl : mükemmellik merkezi.
merkez-i küre-i semâ ::: astr. küre-i semânın merkezi ki, aynı zamanda arzın merkezidir.
merkez-i mîh-i nuhâî ::: anat. dimağda cümle-i asabiyye kısmının tamamen toplandığı nokta.
merkez-i sıklet ::: ağırlık merkezi.
merkez-i tazyik ::: fiz. tazyik, ağırlık noktası.
merkez-i teşrî ::: kanun yapma merkezi.
mürekkez ::: (a. s. rekz'den) : rekz-olunmuş, dikilmiş.
merkez ::: orta mekân, idare yeri.
Merkez :::
- Bir ülkenin, bölgenin veya kuruluşun yönetim yeri.
- Bir işin öğretildiği yer.
- Bir işin yoğun olarak yapıldığı yer
Örnek: İki harp esnasında, burası kolay kazançların, vurgunculuğun en işlek merkezlerinden biriydi. Y. K. Karaosmanoğlu - Belirli bir yerin ortası.
- Polis karakolu
Örnek: Sizi merkezimize gönderip tevkif ettireceğim. A. Gündüz - Biçim, durum, yol.
- Bir kapalı eğrinin veya bazı çokgenlerde köşegenlerin kesişme noktası.
- Bir dairenin veya bir küre yüzeyinin her noktasından aynı uzaklıkta bulunan iç nokta, özek.
- özek.
merkez ::: orta mekan , idare yeri , (rekz , den) bir şeyin ortası , vasat , yol , durum , vaziyet , hal , suret , şubeleri bulunan bir teşkilatın idare olunduğu ve emir veren yeri , makamı , bir şeyin en işlek yeri , teşkilat olan yerin en yüksek makamı , geo: dairenin orta noktası , çaplarının kesim noktası
mürekkez ::: (a. s. rekz'den) rekz-olunmuş, dikilmiş.
merkez ::: biçim, göbek, mihrak, odak, özek, tarz
MERKEZ :::