Çağdaş Sözlük

fesahat ~ فصاحت

Almanca Sözlük - fesahat ~ فصاحت maddesi. Sayfa: 247 - Sira: 34

fesahat - فصاحت almanca anlamı, فصاحت - fesahat almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte فصاحت - fesahat kelimesi nasıl geçiyor. fesahat osmanlıca nasıl yazılır. fesahat nedir, fesahat ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet fesahat فصاحت auf Türkisch? Was bedeutet fesahat فصاحت ? fesahat فصاحت Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني fesahat فصاحت باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ fesahat فصاحت معنى القاموس الألماني العثماني.

fesahat فصاحت در ترکی به چه معناست؟ fesahat فصاحت به چه معناست؟ fesahat فصاحت معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

fesahat ~ فصاحت güncel sözlüklerde anlamı:

FESAHAT ::: (Bak: Fasahat)

fasâhat ::: (a. i.) : güzel ve açık konuşma, uzdillilik, iyi söz söyleme kabiliyeti. [asıl mânâsı Arapça'da : "köpüksüz hâlis süt" demektir].

fesâhat ::: düzgün ve güzel söz söyleme.

FESaHAT ::: Arablarda şiir, edebiyât ve belâgat ve fesâhat her şeyden ileri gidip, en güvendikleri başarıları olduğu hâlde Kur'ân-ı kerîm karşısında bir şey söyleyemediler.Kur'ân-ı kerîme böyle galebe çalamayınca, çokları insafa gelip müslüman oldu. (M. Sıddîk bin Saîd)

Fesahat ::: Sözün ses ve anlam kusurlarından kurtarılması yolları. İfadenin kusurlardan uzak bulunması hali fasîh’tir. Sözün söylenişi ve işitilişi tatlı olmalı, anlaşılmasında güçlük çekilmemelidir. Divan edebiyatında fesahat, kelimede fesahat, kelâmda fesahat diye ikiye ayrılır:
1. Kelimede fesahat: Aynı veya yakın mahreçten çıkan harflerin bir kelimede toplanmamasına (tenâfür-ı hurûf), (er kalkılınca); kelimeleri meydana getiren harflerin kaynaşmasında telaffuz zorluğu olmamasına (mütenâfir) (ör. tartırttı); anlamı herkes tarafından bilinmeyen kelimelere yer vermemeye (garâbet), kelimeyi vezne uydurmak için şeklini değiştirmemeye, çok anlamlı bir kelimeyi meşhur olmayan anlâmında kullanmamaya gramer hatası yapmamaya (kıyasa muhalefet) dikkat edilir.
2. Kelâmda fesahat: Telaffuzu güçleştiren kelimelerin yan yana getirilmemesi (tenafur-ı kelimât). (Örneğin: Şu köşe yaz köşesi şu köşe kış köşesi), zincirleme tamlama (tetâbu-ı izâfât) yapmamaya (Örneğin: Ali’nin ceketinin cebinin içi); Cümle kuruluşunun sağlam olmasına, önce söylenecek sözü sona, sonra söylenecek sözü öne almamaya, sözün düğümlenmemesine dikkat edilir.

fesâhat ::: sözün açık ve hatasız olması , dilin doğru kullanılması , düzgün ve güzel söz söyleme

fesâhât ::: fasihlik , dilde düzgünlük

fesahat ::: ‬fasihlik

fesahat ::: dilde düzgünlük

fasâhat ::: (a. i.) güzel ve açık konuşma, uzdillilik, iyi söz söyleme kabiliyeti. [asıl mânâsı Arapça'da :

FESAHAT :::

(Bak: Fasahat