fazilet ~ فضیلت
Almanca Sözlük - fazilet ~ فضیلت maddesi. Sayfa: 248 - Sira: 8

fazilet - فضیلت almanca anlamı, فضیلت - fazilet almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte فضیلت - fazilet kelimesi nasıl geçiyor. fazilet osmanlıca nasıl yazılır. fazilet nedir, fazilet ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet fazilet فضیلت auf Türkisch? Was bedeutet fazilet فضیلت ? fazilet فضیلت Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني fazilet فضیلت باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ fazilet فضیلت معنى القاموس الألماني العثماني.
fazilet فضیلت در ترکی به چه معناست؟ fazilet فضیلت به چه معناست؟ fazilet فضیلت معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
fazilet ~ فضیلت güncel sözlüklerde anlamı:
FAZiLET ::: Değer. Meziyet, iyilik, ilim ve iman, irfan itibarı ile olan yüksek derece. Dinî ve ahlâkî vazifelere riayet derecesi. Fazl ve hüner cihetiyle olan yüksek derece. Bir şeyin başka şeylerden cemal ve kemal ve fayda cihetiyle üstünlüğü, müreccah olmasına sebep olan keyfiyet. (Zâta mahsus hasletin cem'i "fazâil" dir. Şecaat, in'am ve ihsan gibi, müteaddid meziyete dair faziletlerin cem'i "fevâzıl"dır.)
fazilet ::: (a. i. c. : fazâil) : 1) insanda iyilik etmiye ve fenalıktan çekinmiye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf, insanın yaradılışındaki iyilik, iyi huy, erdem. 2) kadın adı.
fazîlet ::: üstün nitelik, meziyet.
FAZiLET ::: Fazîlet ehlinin değerini, ancak fazîlet ehli bilir. (Hadîs-i şerîf-Bostân-ül-Ârifîn)
Namazı cemâat ile kılmak, yalnız kılmaktan yirmi yedi derece daha fazîletlidir. (Hadîs-i şerîf-El-Fıkh alel Mezâhibi Erbe'a)
Dört halîfenin fazîlet ve üstünlükleri hilâfetteki sıralarına göredir. (İmâm-ı Gazâlî)
İlim sâhibleri, diğer mü'minlerden yedi yüz derece daha fazîletlidir. (İbn-i Abbâs)
İmâm-ı Şâfiî'ye bir mes'ele soruldu; sükût etti. "Niçin sustun?" dediklerinde; "Fazîletin sükûtta mı cevapta mı, nerede olduğunu anlayıncaya kadar sükûtu tercîh ettim" buyurdu. (İmâm-ı Gazâlî)
Hazret-i Ebû Bekr'in fazîleti; îmânda ve çok mal vermekte, nefsini bu yolda hizmetçi etmekte, en önde olması sebebiyledir. (İmâm-ı Rabbânî)
2. Farz ve vâciblerin hâricindeki nâfile ibâdetler yâni müstehâb ve sünnetler.
Din üç kısımdır: Emirler, yasaklar ve fazîletler. (Muhammed Rebhâmî)
Fazilet :::
- Erdem
Örnek: Onun iyiliğini, faziletini, şan ve şerefini görmek benim saadetimdir. A. Gündüz
fazîlet ::: erdem
fâzilet ::: erdem , meziyet
fazîlet ::: erdem
fazilet ::: (a. i. c. : fazâil) 1) insanda iyilik etmiye ve fenalıktan çekinmiye olan devamlı ve değişmez istidat, güzel vasıf, insanın yaradılışındaki iyilik, iyi huy, erdem. 2) kadın adı.
fazilet ::: erdem
FAZİLET :::