musa ~ موسی
Almanca Sözlük - musa ~ موسی maddesi. Sayfa: 342 - Sira: 26

musa - موسی almanca anlamı, موسی - musa almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte موسی - musa kelimesi nasıl geçiyor. musa osmanlıca nasıl yazılır. musa nedir, musa ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet musa موسی auf Türkisch? Was bedeutet musa موسی ? musa موسی Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني musa موسی باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ musa موسی معنى القاموس الألماني العثماني.
musa موسی در ترکی به چه معناست؟ musa موسی به چه معناست؟ musa موسی معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
musa ~ موسی güncel sözlüklerde anlamı:
MUSA ::: Beni İsrâil peygamberlerinden Hz. Musa'nın (A.S.) ismi. Dört büyük kitaptan birisi olan Tevrat, vahiy yoluyla kendisine gelmiştir. Yahudilerin en büyük peygamberidir. Şeriatı, İsa'ya (A.S.) kadar devam etti. Yusuf'un (A.S.) soyundan Yuşa nâmındaki peygamberi yerine tâyin ederek vefat etmiştir. Mısır firavununa karşı mücadele etti. Harun (A.S.) kardeşi ve kendi veziri hükmünde idi.(Mısır Kıt'ası, kumistan olan Sahra-yı Kebir'in bir parçası olduğundan Nil-i Mübarek'in feyziyle gâyet mahsuldâr bir tarla hükmüne geçtiğinden, o cehennem-nümun sahra komşuluğunda şöyle cennet-misal bir mevki-i mübarekin bulunması, felâhat ve ziraatı, ahalisinde pek mergub bir surete getirmiş ve o sekenenin seciyesine öyle tesbit etmiş ki ziraatı, kudsiye; ve vasıta-ı ziraat olan "Bakar"ı ve "Sevr"i mukaddes, belki mâbud derecesine çıkarmış. Hattâ o zamandaki Mısır milleti, sevr'e, bakar'a ibadet etmek derecesinde bir kudsiyet vermişler. İşte o zamanda Benî-İsrail dahi, o kıt'ada neş'et ediyordu ve o terbiyeden bir hisse aldıkları, "İcl" mes'elesinden anlaşılıyor.İşte Kur'an-ı Hakîm, Hazret-i Musa Aleyhisselâm'ın risaletiyle, o milletin seciyelerine girmiş ve istidatlarına işlemiş olan o bakar-perestlik mefkuresini kesip öldürdüğünü, bir bakar'ın zebhi ile ifham ediyor. S.)
MUSA ::: Vasiyet olunan mal. * Menfaat.
mûsâ ::: (a. s. vesâyet'den) : 1) vasiyet olunan mal ve menfaat. mûsâ-bih : vasiyet olunan şey. mûsâ-leh : kendisine bir şey vasiyet olunan [adam] . 2) tavsiye olunmuş, tavsiye edilmiş.
musa ::: beni israil peygamberlerinden hz , musa'nın ismi , dört büyük kitaptan birisi olan tevrat , vahiy yoluyla kendisine gelmiştir , yahudilerin en büyük peygamberidir , şeriatı , isa'ya kadar devam etti , yusuf'un soyundan yuşa namındaki peygamberi yerine tayin ederek vefat etmiştir , mısır firavununa karşı mücadele etti , harun kardeşi ve kendi veziri hükmünde idi , vasiyet olunan mal , menfaat
mûsâ ::: (a. s. vesâyet'den) 1) vasiyet olunan mal ve menfaat. mûsâ-bih : vasiyet olunan şey. mûsâ-leh : kendisine bir şey vasiyet olunan [adam] . 2) tavsiye olunmuş, tavsiye edilmiş.
MUSA :::