miskin ~ مسكین
Almanca Sözlük - miskin ~ مسكین maddesi. Sayfa: 320 - Sira: 6

miskin - مسكین almanca anlamı, مسكین - miskin almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte مسكین - miskin kelimesi nasıl geçiyor. miskin osmanlıca nasıl yazılır. miskin nedir, miskin ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet miskin مسكین auf Türkisch? Was bedeutet miskin مسكین ? miskin مسكین Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني miskin مسكین باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ miskin مسكین معنى القاموس الألماني العثماني.
miskin مسكین در ترکی به چه معناست؟ miskin مسكین به چه معناست؟ miskin مسكین معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
miskin ~ مسكین güncel sözlüklerde anlamı:
MiSKiN ::: Uyuşuk, tenbel, hareketsiz. Zavallı. * Cüzzam hastası. * Fık: Kendi kendini idâre edemiyen, iktisabtan âciz, mal ve mülkü hiç olmayan kimse.
miskin ::: (a. s. meskenet'den. c. : mesâkîn) : 1) âciz, zavallı, beceriksiz, hareketsiz [adam] , 2) cüzzam hastalığına tutulmuş olan. 3) miskli [misk + in]
miskin ::: yoksul, uyuşuk, tembel, zavallı.
MiSKiN ::: Allahü teâlâ, âyet-i kerîmelerde meâlen buyurdu ki:
... Fazla ihtiyarlık ve devamlı hastalık gibi sebeblerle oruç tutmaya güç yetiremeyenler üzerine, bir miskîn doyuracak kadar fidye vermek lâzımdır... (Bekara sûresi: 184)
Akrabâya, miskîne ve yolda kalmışa hakkını ver. Bununla berâber (malını) büsbütün saçıp savurma! (İsrâ sûresi: 26)
Her şeyin bir anahtarı vardır. Cennet'in anahtarı da, fakîr ve miskînleri sevmektir. Fakîr ve meskînler, sabırları sebebiyle kıyâmet günü Allahü teâlâya yakın bulunacaklardır. (Hadîs-i şerîf-Dâre Kutnî)
Bir kimse, kalbinde katılık bulunduğundan şikâyet edince, Resûlullah efendimiz ona; "Yetimin başını okşa ve miskîni doyur!" buyurdular. (Hadîs-i şerîf-Dimyâtî)
Zekât verilecek yedi sınıf kimseden birisi de miskîndir. (İbn-i Âbidîn)
2. Dervîş.
Miskîn Yûnus var yârına,
Koma bugünü yârına,
Yârın Hakk'ın dîvânına,
Varam Allah deyü deyü!..
(Yûnus Emre)
Miskin :::
- Çok uyuşuk olan (kimse)
Örnek: Hayran olduğum adamı miskin bir mektep çocuğu gibi yaka paça alıp götürdü. Y. K. Karaosmanoğlu - Hoş görülemeyecek durumlar karşısında tepki göstermeyen (kimse).
- Cüzzam hastalığına tutulmuş olan (kimse).
- Âciz, zavallı
Örnek: Âşık olan miskin olur / Hak yoluna teslim olur Yunus Emre
miskin ::: zavallı , uyuşuk , hareketsiz , cüzzamlı , yoksul
miskîn ::: zavallı , fakir , misk sürülmüş , miskli
miskin ::: zavallı
miskin ::: uyuşuk
miskin ::: cüzzamlı
miskîn ::: misk sürülmüş
miskîn ::: miskli
miskin ::: (a. s. meskenet'den. c. : mesâkîn) 1) âciz, zavallı, beceriksiz, hareketsiz [adam] , 2) cüzzam hastalığına tutulmuş olan. 3) miskli [misk + in]
miskin ::: âciz, zavallı
MİSKİN :::