Çağdaş Sözlük

mizac ~ مزاج

Almanca Sözlük - mizac ~ مزاج maddesi. Sayfa: 316 - Sira: 23

mizac - مزاج almanca anlamı, مزاج - mizac almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte مزاج - mizac kelimesi nasıl geçiyor. mizac osmanlıca nasıl yazılır. mizac nedir, mizac ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet mizac مزاج auf Türkisch? Was bedeutet mizac مزاج ? mizac مزاج Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني mizac مزاج باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ mizac مزاج معنى القاموس الألماني العثماني.

mizac مزاج در ترکی به چه معناست؟ mizac مزاج به چه معناست؟ mizac مزاج معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

mizac ~ مزاج güncel sözlüklerde anlamı:

MiZAC ::: Huy, tabiat, fıtrat, bünye. * Bir şeyle karıştırılmış olan başka bir şey.

mizâc ::: (a. i. mezc'den. c. : emzi.ce) : 1) bir şeyle karıştırılmış olan başka şey. 2) huy, tabîat. Bed-mizâc : kötü huylu. Hadîd-ül-mi-zâc : çabuk kızan, osuruğu cinli. Asabiy-yül-mi-râe : yaradılışı îtibâriyle asabî olan kimse, (bkz : serî-ül-infiâl). Demeviyy-ül-mizâc : çek kanlı. Lenfâviyy-ül-mizâc : lenfâsı galip, lenfâvî guddeleri faaliyet hâlinde bulunan kimse. Nâ-mizâc : rahatsız, keyifsiz. Safraviyy-ül-mizâc : safrası galip kimse. 3) sıhhat. Sû-i mizâc : sıhhat bozukluğu. mizâc-ı nâzik : nâzik tabîat; ince yaradılış.

mizâc ::: huy, yaradılış.

MiZaC ::: Gadaba gelen (kızan, öfkelenen) insan, aklın kontrolünden çıkmış olduğundan; bu kimsede basîret (kalb gözü, derin ve ince anlayış), düşünce, irâde (kendine hâkim olma) ve fikir diye bir şey kalmaz. Nice insanlar var ki, yaratılış îtibâriyle çabuk kızarlar. Hattâ, yüzünden gadab (kızgınlık) akar. Kalbin harâret mizâcı da buna yardımcı olur. Zîrâ gadab, ateştendir. Nitekim, Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur: "Mizâcın burûdeti (soğukluğu); gadabı (kızgınlığı) söndürür ve şehveti kırar. (İmâm-ı Gazâlî)

mizâç ::: huy , yaratılış , tabiat

mizâc ::: huy , tabiat

mizâc ::: ‬huy

mizâc ::: tabiat

mizâc ::: mizaç

mizâc ::: sağlık

mizâc ::: sıhhat

mizâc ::: (a. i. mezc'den. c. : emzi.ce) 1) bir şeyle karıştırılmış olan başka şey. 2) huy, tabîat. Bed-mizâc : kötü huylu. Hadîd-ül-mi-zâc : çabuk kızan, osuruğu cinli. Asabiy-yül-mi-râe : yaradılışı îtibâriyle asabî olan kimse, (bkz : serî-ül-infiâl). Demeviyy-ül-mizâc : çek kanlı. Lenfâviyy-ül-mizâc : lenfâsı galip, lenfâvî guddeleri faaliyet hâlinde bulunan kimse. Nâ-mizâc : rahatsız, keyifsiz. Safraviyy-ül-mizâc : safrası galip kimse. 3) sıhhat. Sû-i mizâc : sıhhat bozukluğu. mizâc-ı nâzik : nâzik tabîat; ince yaradılış.

MİZAC :::

Huy, tabiat, fıtrat, bünye. * Bir şeyle karıştırılmış olan başka bir şey