kazaen ~ قضاء
Almanca Sözlük - kazaen ~ قضاء maddesi. Sayfa: 263 - Sira: 14

kazaen - قضاء almanca anlamı, قضاء - kazaen almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte قضاء - kazaen kelimesi nasıl geçiyor. kazaen osmanlıca nasıl yazılır. kazaen nedir, kazaen ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet kazaen قضاء auf Türkisch? Was bedeutet kazaen قضاء ? kazaen قضاء Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني kazaen قضاء باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ kazaen قضاء معنى القاموس الألماني العثماني.
kazaen قضاء در ترکی به چه معناست؟ kazaen قضاء به چه معناست؟ kazaen قضاء معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
kazaen ~ قضاء güncel sözlüklerde anlamı:
KAZAEN ::: Kaza olarak, tesadüfen. İstemiyerek. Bilerek değil. Beklenmedik halde.
Kaza ::: (o. i.) : 1) olacağı ezelden Cenâb-ı Hak tarafından takdir olunan şeylerin vukua gelmesi. 2) dâvaları görme işi, hüküm, hüküm verme; kadı'nın hükmü, kadılık vazifesi, bir kadı'nin idaresi altında bulunan yer. Silk-i kaza : kadılık yolu, mesleği. 3) istemeden yapılan ve elden çıkan kötü iş, zararlı iş. Ecel-i kaza : bir kaza neticesinde olan ölüm. 4) vaktinde kılınmıyan namaz, tutulmıyan oruç borcunu usul ve kaidesine göre sonradan ödeme. Ez-kazâ : kaza olarak, kaza suretiyle; şayet, olursa, (bkz. : kazaen, kazârâ). 5) (c. kazâhâ) kaymakamlık, * ilce. Tahl-ı kaza : bir kadı'nın idaresi altında olan.
kazâ-i hacet ::: aptes bozma. 6) tehlike. 7) hâdise, vukuat.
Kaza vû kader ::: alın yazısı, (bkz. : kader-i ilâhî).
kazâ-i fi'lî ::: huk. [eskiden] * yargıcın yetîmin malını satması gibi fîlen olan hüküm.
kazâ-i ilzam ::: huk. * yargıcın : "hükmettim, iddia olunan şeyi ver!" demesi gibi sözlerle mahkû-mün-aleyhi ilzam etmesi.
kazâ-i Icavlî ::: huk. [eskiden] "hükmettim, ilzâmettim" demek gibi söz ile olan hüküm.
kazâ-i terk ::: huk. * yargıcın : "hakkın yoktur, münazaadan memnusun" gibi sözlerle davacıyı münazaadan menetmesi.
kazaen ::: (a. zf.) : kazai olarak, kaza suretiyle, bilmiyerek, yanlışlıkla elden çıkarak, (bkz. : ez kaza, kazârâ).
Kazaen :::
- Kazara.
kazaen ::: kaza ile , elde olmayarak , kaza olarak , tesadüfen , istemiyerek , bilerek değil , beklenmedik halde
kazaen ::: (a. zf.) kazai olarak, kaza suretiyle, bilmiyerek, yanlışlıkla elden çıkarak, (bkz. : ez kaza, kazârâ).
kazaen ::: kazara
KAZAEN :::