Çağdaş Sözlük

kaide ~ قاعده

Almanca Sözlük - kaide ~ قاعده maddesi. Sayfa: 254 - Sira: 26

kaide - قاعده almanca anlamı, قاعده - kaide almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte قاعده - kaide kelimesi nasıl geçiyor. kaide osmanlıca nasıl yazılır. kaide nedir, kaide ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet kaide قاعده auf Türkisch? Was bedeutet kaide قاعده ? kaide قاعده Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني kaide قاعده باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ kaide قاعده معنى القاموس الألماني العثماني.

kaide قاعده در ترکی به چه معناست؟ kaide قاعده به چه معناست؟ kaide قاعده معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

kaide ~ قاعده güncel sözlüklerde anlamı:

KAiDE ::: Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın.

kaide ::: ("ka" uzun okunur. al i. c. : kavâid) : 1) esas, temel. 2) usul, nizam, yol, * kural. 3) geo. taban. 4) ayaklık. 5) bot yaprakların köke bitiştiği yer.

kaide-i külliye ::: ("ka" uzun okunur.) : açık, sarih olan hükümler. [meselâ : "berâet-i zimmet asıldır"] , gibi.

kaide-i rabt ::: ("ka" uzun okunur) : bağlama kaidesi [cümleleri]

kaide ::: kural.

Kaide :::


  1. Kural
    Örnek: Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi. H. Z. Uşaklıgil

  2. Bir şeyin yere dayanan bölümü veya bir şeyin üzerine oturtulduğu nesne, ayaklık, duraç, taban, ayaklık

  3. Kalça.

  4. kural.

kāide ::: taban

kâide ::: kural , temel , esas , düstur , nizam , ayaklık

kâide ::: ‬kural

kâide ::: temel

kâide ::: esas

kaide ::: (

Kaide ::: Kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık

Kaide ::: Kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık

kaide ::: düstur, kalça, kural, taban

kaide :::

kural; usul; ilke; prensip; esas; temel;yol; taban; ayaklık

KAİDE :::

Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık. * Dip taraf. * Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus. * Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri. * Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın