illet ~ علت
Almanca Sözlük - illet ~ علت maddesi. Sayfa: 237 - Sira: 19

illet - علت almanca anlamı, علت - illet almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte علت - illet kelimesi nasıl geçiyor. illet osmanlıca nasıl yazılır. illet nedir, illet ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet illet علت auf Türkisch? Was bedeutet illet علت ? illet علت Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني illet علت باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ illet علت معنى القاموس الألماني العثماني.
illet علت در ترکی به چه معناست؟ illet علت به چه معناست؟ illet علت معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
illet ~ علت güncel sözlüklerde anlamı:
illet ::: (a. i. c. : ilel) : 1) hastalık; sakatlık. 2) sık sık tepen hastalık. 3) sebep. 4) gaye, hedef. 5) mant. * neden, fr. cause. 6) (a. gr.) : bir kelimenin kendi harfleri arasında huruf-i illet'ten (elif, vav, ye) biri bulunması.
îllet-i gaiyye ::: ("ga" uzun okunur) : fels. fr. cause finale.
illet-i tâmme ::: fels. fr. raison suffisante.
illet ::: hastalık.
illet ::: asıl sebep.
iLLET ::: İlletin bulunduğu yerde; te'sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için illettir. Akd yapılınca, satıcı sattığı eşyânın bedeli olan şeye, alıcı da mala sâhib olur. Satış akdi olmayınca, alıcı da, satıcı da hiçbir şeye mâlik olamazlar. Yâni mülkiyet denen şey meydana gelmez. Aynı şekilde, nikah da evliliğin meydana gelmesinin illetidir. Nikâh varsa, evlilik vardır. Nikâh yoksa, evlilik de yoktur, yâni evlilik hâli yaşansa bile meşrû (dîne uygun) değildir. (Serahsî)
iLLET ::: İlletin bulunduğu yerde; te'sir ettiği, meydana getirdiği şey veya hüküm de bulunur. İllet bulunmayınca bunlar da bulunmaz. Satış akdi, mülkiyet için illettir. Akd yapılınca, satıcı sattığı eşyânın bedeli olan şeye, alıcı da mala sâhib olur. Satış akdi olmayınca, alıcı da, satıcı da hiçbir şeye mâlik olamazlar. Yâni mülkiyet denen şey meydana gelmez. Aynı şekilde, nikah da evliliğin meydana gelmesinin illetidir. Nikâh varsa, evlilik vardır. Nikâh yoksa, evlilik de yoktur, yâni evlilik hâli yaşansa bile meşrû (dîne uygun) değildir. (Serahsî)
İllet :::
- Hastalık
Örnek: Ben şarlatan değilim, oğlum. Bu illetin devası bendedir. P. Safa - Hastalık derecesine varan alışkanlık
Örnek: Ya sayfa sayfa mektup yazmak illetine tutulmuş olanlara ne diyeyim? H. C. Yalçın - Bozukluk.
- Kızdıran, sinirlendiren (şey veya kimse).
- Sebep.
- neden.
illet ::: hastalık , sebep , esas sebep
illet ::: hastalık
illet ::: sebep
İllet ::: Hastalık; sakatlık; bozukluk; neden; sebep
illet ::: bozukluk, neden, sebep, zehle döken
illet :::