Çağdaş Sözlük

Zahir ~ ظاهر

Almanca Sözlük - Zahir ~ ظاهر maddesi. Sayfa: 231 - Sira: 6

Zahir - ظاهر almanca anlamı, ظاهر - Zahir almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte ظاهر - Zahir kelimesi nasıl geçiyor. Zahir osmanlıca nasıl yazılır. Zahir nedir, Zahir ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet Zahir ظاهر auf Türkisch? Was bedeutet Zahir ظاهر ? Zahir ظاهر Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني Zahir ظاهر باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ Zahir ظاهر معنى القاموس الألماني العثماني.

Zahir ظاهر در ترکی به چه معناست؟ Zahir ظاهر به چه معناست؟ Zahir ظاهر معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

Zahir ~ ظاهر güncel sözlüklerde anlamı:

ZAHiR ::: (Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette.

ZAHiR ::: Parlak, parlayan. Hüsün ve safvet üzere olan.

ZAHiR ::: Engin denizler. * Taşkın, coşkun. * Semiz, tavlı ve bol olan.

ZAHiR ::: Yüksek şeref. * Neşv ü nemâ bulup, gelişip, etrafa sarılıp sarmaşmış bitki.

ZAHiR ::: (Zahr. dan) Kuvvetli deve. * Yardımcı, arka çıkan. * Geriden gelen kuvvet.

Zâhir ::: "bütün varlıkların dış yüzünü yaratan ve dışına da hükmeden" mânâsında ilâhî isim.

zâhir ::: görünen, belli.

zahîr ::: yardımcı, arka çıkan.

Zahir :::


  1. Açık, belli.

  2. Dış yüz, görünüş.

  3. Kuşkusuz, elbette, şüphesiz
    Örnek: Zahir, o anda başıma kan çıkmış, yüzüm kızarmış olacak ki... S. M. Alus

  4. Görünüşe göre, anlaşıldığına göre.

  5. Yardım eden, destekleyen, arka çıkan.

  6. 1. Parlak, açık, belli. 2. Dış görünüş, dış yüz. 3. Coşmuş, taşkın.

zâhir ::: açık , belli , görünen , aşikar , meydanda olan , ortaya çıkan , görünüş , dış yüz

zahîr ::: arka çıkan

zâhir ::: ‬ortaya çıkan

zâhir ::: görünen

zâhir ::: zuhur eden

zâhir ::: belli

zâhir ::: açık

zâhir ::: aşikâr

zâhir ::: sanırım

zâhir ::: görünüş

zâhir ::: dış yüz

Zahir ::: Açık

zahir ::: açık

zahir ::: açık, belli, elbette, görünüş, şüphesiz

ZAHİR :::

(Zuhur. dan) Görünen, âşikâr olan. Açık, belli, meydanda olan. * Görünüşe göre. * Şüphesiz. * Suret. Dış yüz. Görünüş. * Anlaşılan. * Meğer. Galiba. Zannederim. Elbette

Diğer Osmanlıca Sözlüklerde: