Çağdaş Sözlük

Talib ~ طالب

Almanca Sözlük - Talib ~ طالب maddesi. Sayfa: 222 - Sira: 16

Talib - طالب almanca anlamı, طالب - Talib almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte طالب - Talib kelimesi nasıl geçiyor. Talib osmanlıca nasıl yazılır. Talib nedir, Talib ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet Talib طالب auf Türkisch? Was bedeutet Talib طالب ? Talib طالب Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني Talib طالب باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ Talib طالب معنى القاموس الألماني العثماني.

Talib طالب در ترکی به چه معناست؟ Talib طالب به چه معناست؟ Talib طالب معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

Talib ~ طالب güncel sözlüklerde anlamı:

TALiB ::: (C.: Tulleb-Tullâb-Talebe) İsteyen, istekli. * Talebe, öğrenci.

tâlib ::: (a. s. c. : tullâb, tulleb, talebe) : 1) istiyen, istekli, (bkz. : hâhiş-ger). 2) i. öğrenci, [müen. talibe]

tâlib ::: isteyen, istekli.

TaLiB ::: Yetişmiş ve yetiştirebilen bir rehberden ders alan talebe, öğrenci.

Tâlib sâdık olunca, zikr ve teveccüh olmasa dahi yalnız ihlâsı ve muhabbeti ile ilerler. (Muhammed Ma'sûm)

Tâlib, niyyeti ve işleri, ne kadar hâlis ve iyi olsa da, kendini kusurlu ve kabahatli bilmelidir. Tasavvuf yolunda ele geçen nîmetlere, hâllere, zevklere güvenmemeli, ne kadar doğru ve şerîate uygun olsalar da, bunlara özenmemelidir. (Muhammed Bâki-billâh)

Tâlib, kâmil ve mükemmil olan (yâni yetişmiş ve yetiştirebilen) bir rehberi ele geçirebilirse, bütün arzûları, istekleri, onun eline bırakmalı, ölü yıkayıcının elinde teneşirdeki meyyit (ölü) gibi olmalıdır. (İmâm-ı Rabbânî)

Tâlib, sâdık olmalıdır. Sözünün eri olan tâlibin sol omuzundaki melek, yirmi sene içinde yazacak bir şey bulamaz. (Hâce Ubeydullah-ı Ahrâr)

Tâliblerin üç husûsa dikkat etmeleri lâzımdır: 1) Her ne kadar kendisinden evliyânın yanında makbul bir amel dahi meydana gelse yine kendisine enâniyyet (benlik) varlık gelmeyip, kendisini kusurlu görmeli, hizmet etmeye çalışmalı. 2) Her ne kadar kendinden red olunacak bir amel meydana gelse, ümitsiz olmayıp gönlünü muhâfaza etmeli. 3) Her ne buyurulursa, hizmeti yerine getirmeye candan gayretle çalışmalı, maksada kavuşmaya bakmalıdır. (Mevlânâ Abdülazîz Buhârî)

tālib ::: istekli

tâlib ::: istekli , isteyen , talebe , öğrenci

tâlib ::: ‬istekli

tâlib ::: (a. s. c. : tullâb, tulleb, talebe) 1) istiyen, istekli, (bkz. : hâhiş-ger). 2) i. öğrenci, [müen. talibe]

TALİB :::

(C.: Tulleb-Tullâb-Talebe) İsteyen, istekli. * Talebe, öğrenci