Çağdaş Sözlük

secde ~ سجده

Almanca Sözlük - secde ~ سجده maddesi. Sayfa: 179 - Sira: 28

secde - سجده almanca anlamı, سجده - secde almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte سجده - secde kelimesi nasıl geçiyor. secde osmanlıca nasıl yazılır. secde nedir, secde ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet secde سجده auf Türkisch? Was bedeutet secde سجده ? secde سجده Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني secde سجده باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ secde سجده معنى القاموس الألماني العثماني.

secde سجده در ترکی به چه معناست؟ secde سجده به چه معناست؟ secde سجده معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

secde ~ سجده güncel sözlüklerde anlamı:

SECDE ::: Allah'ın (C.C.) huzurunda yere kapanış. İbadet ve Allah'a (C.C.) memnuniyetini ve itaatini bildirmek veya şükretmek için yere kapanarak alın, burun ucu, eller, dizler ve ayak uçları yere gelecek şekilde yapılan en büyük tazim ifade eden hareket. Namazın bir rüknü.

secde ::: (a. i. c. : secdât) : namazda alını, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere dayamaktan ibaret ibâdet vaziyeti.

secde gülü ::: g. s. bir çeşit süsleme olan hal-kârda görülen gül motifinin bir nev'i.

secde-i sehv ::: namazda yapılan bir yanlış için secde etme.

secde-i şükran ::: büyük bir sevince karşılık yapılan secde.

secde-i tilâvet ::: Kur'ân-ın 14 yerindeki secde âyetlerini okuyunca, okuyan ve işiten için yapılması lâzımgelen secde.

secede ::: (a. s. sâcid'in c.) : secde edenler, (bkz. : süccâd, sücced, sücûd).

SECDE ::: Kul şu yedi âzâ üzerine secde eder; yüzü, iki avucu, iki dizi, iki ayağı. (Hadîs-i şerîf-Halebî)

Secde ettiğin zaman, yırtıcı kuşlar gibi, iki kolunu yere döşeme, avucuna dayan. Pazun ile koltuk arasını vücûduna yapıştırma. Böyle yaparsan, her uzvun secde etmiş olur. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-ül-Cenne)

Yâ Fâtıma! Allahü teâlâ, bir kimsenin bir kimseye secde etmesini emir buyursa idi, ben de kadının kocasına secde etmesini emr ederdim. (Hadîs-i şerîf-Miftâh-ül-Cenne)

Cenâb-ı Hak kulunu yoktan var etti. Eline cömertlik, başına da secde kâbiliyeti verdi. Aksi takdirde ne el cömertlik, ne baş secde edebilirdi. (Sâdî Şîrâzî)

Secde yalnız, Kâbe'ye karşı Allahü teâlâ için yapılır. Kâbe için yapılmaz. (İbn-i Âbidîn)

Secde :::


  1. Genellikle namaz kılarken alnı, el ayalarını, dizleri ve ayak parmaklarını yere getirerek alınan durum.

secde ::: c

secede ::: (a. s. sâcid'in c.) secde edenler, (bkz. : süccâd, sücced, sücûd).

SECDE :::

Allah'ın (C.C.) huzurunda yere kapanış. İbadet ve Allah'a (C.C.) memnuniyetini ve itaatini bildirmek veya şükretmek için yere kapanarak alın, burun ucu, eller, dizler ve ayak uçları yere gelecek şekilde yapılan en büyük tazim ifade eden hareket. Namazın bir rüknü.