An ~ آن
Almanca Sözlük - An ~ آن maddesi. Sayfa: 10 - Sira: 19
![](/rsm/alm/0/10-19.jpg)
An - آن almanca anlamı, آن - An almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte آن - An kelimesi nasıl geçiyor. An osmanlıca nasıl yazılır. An nedir, An ne demek arapca yazılışı.
Was bedeutet An آن auf Türkisch? Was bedeutet An آن ? An آن Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.
ماذا يعني An آن باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ An آن معنى القاموس الألماني العثماني.
An آن در ترکی به چه معناست؟ An آن به چه معناست؟ An آن معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.
An ~ آن güncel sözlüklerde anlamı:
AN ::: En kısa bir zaman. Lahza. Dem. Cüz'i bir zaman.
aN ::: f. Uzağı gösteren işâret ismi. Şu. Bu. O. * Güzellik câzibesi. Melâhat. Güzellik. * Cemi edâtı. Kelimenin sonuna getirilerek cemi' yapılır. Meselâ: Âlimân: Âlimler. Anân: Onlar. Merdân: Adamlar. İnsanlar. Zenân: Kadınlar.Kelimenin sonuna getirilerek sıfat edatı yapılır: Ters: Korku. Tersân: Korkak.Kelimeyi zarf yapar. Güyân: Söyliyerek.
AN ::: Arabçada harf-i cerrdir. Ekseri ismin, kelimenin başına getirilir. Türkçe karşılığı "den, dan" diyebiliriz. Bedel için olur. Meselâ: $Ona bedel ben geldim, cümlesinde olduğu gibi. Tâlil için olur. Bu'd yerinde kullanılır. Zarfiyyet için, mücâveze için ve harf-i cerr olan "min" mânasına, "bâ" mânasına, istiâne için, zâid olur. (Te'kid için) Temim kabilesinin an'anesine göre, hemzeyi, ayn harfine benzeterek "En: "yerinde (An: ile telâffuz edilir. Cânib (taraf, cihet, yan) mânasına da gelebilir.
ân ::: (f. i.) : 1) güzellik cazibesi, alım. 2) (f. s. c. : ânân) : şu, bu.
ân ::: (a. i. c. : ânât, evân) : lâhza, pek az bir zaman.
ân-be-ân ::: gittikçe, yavaş yavaş.
- ân ::: (f. e.) : 1) cemi, * çoğul edatı. şâh-an şahlar. Zen-ân : kadınlar.' 2) sıfat edatı. Hiras-ân : korkak. 3) kelimeyi zarf yapar. Gûy-ân : söyleyerek.
ân ::: en kısa zaman.
An :::
- Zamanın bölünemeyecek kadar kısa parçası, lahza
Örnek: Emaneti bir an önce evine götürseler, iyi olur. A. İlhan - İki tarla arasındaki sınır.
- Zihin.
ân ::: -dan , çoğul eki -ler , -lar , alım , cazibe , an
ân ::: an
an ::: den
an ::: -dan
ân ::: çoğul eki -ler
ân ::: -lar
ân ::: zarf yapan ek -erek
ân ::: -arak
ân ::: alım
ân ::: cazibe
ân ::: hava
ân ::: (f. i.) 1) güzellik cazibesi, alım. 2) (f. s. c. : ânân) : şu, bu.
- ân ::: (f. e.) 1) cemi, * çoğul edatı. şâh-an şahlar. Zen-ân : kadınlar.' 2) sıfat edatı. Hiras-ân : korkak. 3) kelimeyi zarf yapar. Gûy-ân : söyleyerek.
an ::: dakika, lahza, zihin
AN :::
ÂN :::