Çağdaş Sözlük

mültezim ~ ملتزم

Almanca Sözlük - mültezim ~ ملتزم maddesi. Sayfa: 333 - Sira: 35

mültezim - ملتزم almanca anlamı, ملتزم - mültezim almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte ملتزم - mültezim kelimesi nasıl geçiyor. mültezim osmanlıca nasıl yazılır. mültezim nedir, mültezim ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet mültezim ملتزم auf Türkisch? Was bedeutet mültezim ملتزم ? mültezim ملتزم Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني mültezim ملتزم باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ mültezim ملتزم معنى القاموس الألماني العثماني.

mültezim ملتزم در ترکی به چه معناست؟ mültezim ملتزم به چه معناست؟ mültezim ملتزم معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

mültezim ~ ملتزم güncel sözlüklerde anlamı:

MüLTEZiM ::: Bir şeyi kendi üzerine lâzım eden; iltizam eden, üzerine alan, deruhte eden. Devlet hazinesine maktu, muayyen vergi verip bir kısım memleketlerin aşar gibi varidatının tahsilini üzerine alan.

mültezem ::: (a. s. lüzûm'dan) : 1) iltizâm olunmuş lüzumlu, gerekli görülen. 2) kayırılan.

mültezim ::: (a. s. lüzûm'dan. c. r. mültezimîn) : 1) iltizâm : eden, bir şeyi veya kimseyi lüzumlu sayıp taraflık gösteren. 2) i. iltizamcı, kesenekçi, kesimci, devlete âit bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplıyan [eskiden]

Mültezim :::


  1. Kesenekçi, kesimci.

  2. İltizam yöntemine göre kendi nam ve hesabına vergi toplama görev ve yetkisi verilen kişi.

mültezim ::: bağlanan , bir şeyi kendi üzerine lazım eden; iltizam eden , üzerine alan , deruhte eden , devlet hazinesine maktu , muayyen vergi verip bir kısım memleketlerin aşar gibi varidatının tahsilini üzerine alan

mültezem ::: (a. s. lüzûm'dan) 1) iltizâm olunmuş lüzumlu, gerekli görülen. 2) kayırılan.

mültezim ::: (a. s. lüzûm'dan. c. r. mültezimîn) 1) iltizâm : eden, bir şeyi veya kimseyi lüzumlu sayıp taraflık gösteren. 2) i. iltizamcı, kesenekçi, kesimci, devlete âit bir geliri götürü olarak üstüne alıp toplıyan [eskiden]

MÜLTEZİM :::

Bir şeyi kendi üzerine lâzım eden; iltizam eden, üzerine alan, deruhte eden. Devlet hazinesine maktu, muayyen vergi verip bir kısım memleketlerin aşar gibi varidatının tahsilini üzerine alan