Çağdaş Sözlük

mukallid ~ مقلد

Almanca Sözlük - mukallid ~ مقلد maddesi. Sayfa: 331 - Sira: 21

mukallid - مقلد almanca anlamı, مقلد - mukallid almanca osmanlıca ne demek. Osmanlıca-Almanca sözlükte مقلد - mukallid kelimesi nasıl geçiyor. mukallid osmanlıca nasıl yazılır. mukallid nedir, mukallid ne demek arapca yazılışı.

Was bedeutet mukallid مقلد auf Türkisch? Was bedeutet mukallid مقلد ? mukallid مقلد Bedeutung des osmanischen deutschen Wörterbuchs.

ماذا يعني mukallid مقلد باللغة التركية؟ ماذا يعني ؟ mukallid مقلد معنى القاموس الألماني العثماني.

mukallid مقلد در ترکی به چه معناست؟ mukallid مقلد به چه معناست؟ mukallid مقلد معنی فرهنگ لغت آلمانی عثمانی.

mukallid ~ مقلد güncel sözlüklerde anlamı:

MUKALLiD ::: Benzemeye veya benzetmeğe çalışan. Taklid eden. * Bir şeyi boynuna takan, asan. * Kuşatan.

mukalkale ::: (a. s.) : surahi; şişe.

mukallid ::: (a. s. kald'den. c. : mukallidin) : 1) bir şeyi takan, kuşatan, boynuna asan. 2) taklitçi;

mukallid ::: taklitçi.

MUKALLiD ::: Mukallid olanların, müctehidin (Kur'ân-ı kerîmden ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkaran âlimlerin) sözüne göre hareket etmesi vâcibdir, gereklidir. (İbn-i Âbidîn)

Bir mukallid ne kadar âlim olursa olsun, önce gelmiş müctehidlerin bildirdiklerinin dışında ayrı bir ictihadda bulunamaz, yâni hüküm veremez. (İbn-i Melek)

Mukallidler için delîl, sened; fıkıh âlimlerinin yâni müctehidlerin sözleridir. (Muhammed Hâdimî)

2. İnanılacak şeylerin delillerini araştırmadan, anlamadan, sâdece anasından babasından duyarak îmân eden.

Mukallidin îmânı sahîhtir (doğrudur). Bunlar, farzı, vâcibi, sünneti, müstehâbı bilmez. Anasından, babasından gördüğü gibi inanır ve ibâdet eder. Bu gibilerin îmânından korkulur. (Kutbüddîn-i İznikî)

3. Fıkıh âlimlerinin yedinci derecesinde bulunan âlim.

Mukallid olan fıkıh âlimleri, mezheb imâmlarını taklid eder. Bu demektir ki, kendiliğinden söz söylemez. Onun sözü mezheb imâmının söylediği sözdür. (M. Sıddîk bin Saîd, İbn-i Âbidîn)

mukallid ::: taklitçi , taklid eden

mukallid ::: ‬taklitçi

mukalkale ::: (a. s.) surahi; şişe.

mukallid ::: (a. s. kald'den. c. : mukallidin) 1) bir şeyi takan, kuşatan, boynuna asan. 2) taklitçi;

MUKALLİD :::

Benzemeye veya benzetmeğe çalışan. Taklid eden. * Bir şeyi boynuna takan, asan. * Kuşatan